Haiti hükümeti, Cumartesi günü 3700 mahkumun cezaevinden firar etmesi ardından, ülkeyi yıllardır sarsan çete şiddetinin tırmanması üzerine olağanüstü hal ilan etti.
Başkent Port-au-Prince’in neredeyse yüzde 80’ini kontrol eden çetelerin liderleri, Başbakan Ariel Henry’nin istifasını talep ediyor.
En güçlü çete liderlerinden biri “Barbekü” olarak bilinen G-9 Ailesi ve Müttefikleri’nin (G9 Fanmi e Alye – G9) başındaki Jimmy Cherizier.
Cherizier paylaştığı bir mesajda, “Haiti polisi ve ordusundan sorumluluklarını yerine getirmelerini ve Ariel Henry’yi tutuklamalarını istiyoruz. Halk bizim düşmanımız değil; silahlı gruplar da onların düşmanı değil” dedi.
Peki eski polis memuru bir suç örgütünün lideri olarak Cherizier nasıl bu kadar güç topladı ki ulusal bir hükümeti devirmeye çalışabiliyor?
Haiti hükümeti bu hafta sonu Port-au-Prince’teki ana hapishanede meydana gelen firar olayının ardından olağanüstü hal ilan etti
Cherizier, son yıllarda Haiti’yi sarsan çete şiddeti dalgasının ana figürlerinden biri olarak öne çıktı.
Temmuz 2021’de Cumhurbaşkanı Jovenel Moise’nin öldürülmesinden bu yana Cherizier, ülkenin “yozlaşmış siyasi eliti” olarak tanımladığı kişilere karşı kendisini “devrimci” olarak niteledi.
Öldürülmeden kısa bir süre önce Moise, Ariel Henry’yi başbakan olarak atamıştı; bu nedenle bazıları seçimle gelmediği için Henry’nin meşruiyetini sorguluyor.
Moise’nin yerine yeni cumhurbaşkanı atanmadı ve 2016’dan bu yana seçim yapılmadı.
Cherizier yükselişinde, mesajını iletmek ve silahlı örgütüne takipçi çekmek için sosyal medya platformlarından etkili bir şekilde yararlandı.
YouTube kanalındaki bir röportajında bunun öneminden bahsediyor, “Bu teknolojileri yaratanlara teşekkür ediyorum. Teknoloji bugün bize kendimizi halka sunma fırsatı veriyor. Ben yalan satmıyorum” diyordu Cherizier.
“Ben söylediğim kişiyim. Yaptığımı söyledikleri şeylerin yüzde 99’unu yapmadım… Teknoloji bana kendimi savunma fırsatı verdi” diye ekledi.
Cherizier’in kendini savunma ihtiyacı hissettiği konulardan biri de “Barbekü” lakabını alışıyla ilgili.
AP haber ajansına 2019 yılında verdiği bir röportajda, annesinin sokaklarda tavuk sattığı için bu lakabı aldığını söyleyen Cherizier, insanları ateşe verdiği suçlamalarını reddetti.
ABD ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne göre Cherizier ciddi insan hakları ihlallerinden sorumlu ve hem Washington hem de BM kendisine yaptırım uyguladı.
Dünyanın en kanunsuz ülkelerinden birinde en tehlikeli dokuz suç örgütünden oluşan bir ittifakın başı olan Cherizier, şu anda birçok kişi tarafından Haiti’nin en güçlü çete lideri olarak görülüyor.
Oysa işe polis memuru olarak başlamış. Aralık 2018’de kovulana kadar Haiti Polisi’nin ayaklanmalar ya da protestoları kontrol altına almaktan sorumlu olan Kitle Kontrol Birimi’nde çalışmıştı.
Haitili yetkililer Cherizier’i gecekondu mahallelerinde 2017-2019 yılları arasında yapılan katliamları organize etmekle suçluyor, Cherizier ise bu suçlamaları reddediyor.
O dönemde Haiti’deki Birleşmiş Milletler misyonunun başında bulunan Susan D. Page, Haitili yetkilileri “Polis birimlerinin insan hakları ihlalleri iddialarını” soruşturmaya çağıran bir açıklama yaptı.
Harvard Hukuk Fakültesi Uluslararası İnsan Hakları Kliniği tarafından yayınlanan bir rapora göre, ertesi yıl La Saline’de 71 kişi daha öldürüldü, 11 kadın tecavüze uğradı ve 150 ev tahrip edildi. 2019 yılında ise Bel-Air’de en az 24 kişi öldürüldü.
Haziran 2020’de Cherizier, YouTube kanalı aracılığıyla “G9 Ailesi ve Müttefikleri” olarak bilinen yeni bir ittifak kurduğunu duyurdu.
Başlangıçta bu yapı dokuz çeteden oluşuyordu, ancak bir BM Güvenlik Konseyi raporuna göre o zamandan beri daha fazla çeteyi kapsayacak şekilde büyüdü.
Harvard raporuna göre G9, 2020 yılının ortalarında Cite Soleil’de en az 145 kişiyi öldürmek ve “Moise’nin siyasi rakiplerinin elindeki bölgeleri ele geçirmek için” çok sayıda kadına tecavüz etmekle suçlandı.
“Bölge sakinleri, Moise ve partisine seçim desteği sağlamak amacıyla siyasi bağlantıları nedeniyle hedef alındıklarına inanıyor” denilen raporda, “G9’un hem Moise yönetimi hem de Haiti Polisi ile bağları olduğu bildiriliyor” ifadelerine yer verildi.
Haiti Ulusal İnsan Hakları Savunma Ağı da bu iddiaları yineleyerek yerel polisin Cherizier’in korunmasına yardımcı olduğunu iddia etti.
Aralık 2020’de ABD Hazine Bakanlığı, Cherizier ve katliamlara karıştığına inanılan diğer kişilere karşı yaptırım kararı aldı ve çetelerin aralarında çocukların da bulunduğu kurbanları infaz ettiklerini, “daha sonra cesetlerinin yakıldığı, parçalandığı ve hayvanlara yedirildiğini” belirtti.
Cherizier katliamlara karıştığını defalarca reddetti ve kendisinin bölge sakinlerine yardım eden bir toplum lideri olduğunu ve “silahlı bir devrime” öncülük ettiğini söyleyerek, eşitsizlik sistemi ve onu kontrol eden elitlerle savaşmak için “gerekirse her çocuğun eline silah vereceğini” söyledi.
AP’ye verdiği demeçte “Benimle aynı sosyal sınıftan olan insanları asla katletmem. Ben gettoda yaşıyorum. Getto hayatının ne olduğunu biliyorum” diyordu.
Cherizier, silahlı mücadelesinin sadece yoksulların yaşam standartlarını iyileştirmeyi ve barınma, gıda ve temiz su ihtiyaçlarını karşılamayı amaçladığını ve silahlı adamlarının ona siyasi güç verdiğini söyledi.
Haitili bir sivil toplum kuruluşu “Suç çeteleri polisten daha donanımlı ve yetkililer tarafından korunuyorlar” diyordu.
Uluslararası uzmanlara göre Cumhurbaşkanı Möise’nin 2021’de suikasta uğraması örgüt için bir kırılma noktası oldu, zira hükümet korumasını kaybetmesine yol açtı.
Güç gösterisi
Cherizier, basın toplantıları düzenleyerek, şiddet dolu başkentte yürüyüşlere liderlik ederek ve nüfuzunu artırmak için sıklıkla sosyal medyayı kullanarak, kendisini siyasi bir lider olarak tanıtıyor.
Haiti’deki Policite düşünce kuruluşundan Yvens Rumbold, ABD merkezli Washington Post gazetesine “Haydutların sosyal medya olmadan Haiti’deki kadar güçlü olmaları mümkün değil” dedi.
Cherizier, YouTube hesabını G-9’un kuruluşunu duyurmak ve polisin mevcut başbakanı tutuklamasını talep etmek için kullandı ve Twitter’dan mevcut yönetici sınıfın ortadan kaldırılması için yönetimin ele geçirilmesi çağrısında bulundu.
Bu arada TikTok’ta, diğer çetelerin liderlerinden, çetelerin fikirlerini yayan rapçilere kadar, Port-au-Prince sokaklarında olup bitenler hakkında mesajlar veren başka kişiler de var.
Haiti’deki durum kısmen çetelerin fikirlerinin sosyal platformlar aracılığıyla duyurulmasından kaynaklanıyor.
Ancak gücü sokaklara da oldukça çarpıcı bir şekilde yansıyor.
Ekim 2021’de Moise’nin ölümünün ardından siyasi boşluğu dolduran Başbakan Ariel Henry’nin bir anıta çelenk koyması, Cherizier’in çetesinin ağır silahlı üyeleri tarafından havaya ateş edilerek engellendi.
Kusursuz beyaz bir takım elbise giyen ve her iki yanında adamları bulunan çete lideri, daha sonra olağanüstü bir güç gösterisi yaparak anıta çelenk koydu.
Cherizier defalarca, ülkedeki huzursuzluğun büyük kısmından sorumlu tuttuğu Başbakan Henry’nin istifasını talep etti.
El Cezire televizyonunda Ekim 2021’de verdiği bir röportajda, “Ariel Henry saat 8:00’de istifa etse, 8:05’te tüm barikatları kaldırırız, böylece kamyonlar yakıt deposuna gelip, depolarını doldurabilirler ve böylece kriz biter” dedi.
Haitili yetkililer çetesini, Henry hükümeti üzerinde baskı kurmak amacıyla, 2022’de ülkeyi yaklaşık iki ay boyunca felç eden bir yakıt ablukası organize etmekle suçluyor.
Yakıt kıtlığı Haiti’deki insani durumu daha da kötüleştirdi.
Ablukayı kaldırdığını açıklayan kişi Cherizier oldu. 6 Kasım 2022’de sosyal medyadan yayınladığı bir konuşmada, “Sürücüler depoya korkmadan gelebilirler” dedi.
Organize suçları araştıran medya ve düşünce kuruluşu Insight Crime’a göre G-9 çetesi, suikasta kurban giden Cumhurbaşkanı Moise’e muhalif partilerle bağlantılı olduğu söylenen rakip grup G-Pep ile de kanlı bir savaş yürütüyor.
İki grup arasında silahlı çatışmalar ve yetki alanı kavgaları yaygın ve en yoksul mahallelerden Port-au-Prince’in merkezine kadar yayılıyor.
Geçtiğimiz Temmuz ayında G9 ile G-Pep arasında ateşkes yapıldığına dair haberler geldi, ancak çeteler arasında ve polis ile devlet korumasının yokluğunda ortaya çıkan kanun dışı gruplar arasında çatışmalar devam etti ve yüz binlerce kişi yerlerinden oldu.
Guillermo D. Olmo, Cecilia Barria ve Vanessa Buschschlüter bu habere katkıda bulundu.